Bir zamanlar, köyün birinde, iki tane çocuğu ve karısıyla birlikte yaşayan ihtiyar bir balıkçı varmış. Çocuklarından birisi kız. diğeri ise erkekmiş. İhtiyar adam. günün bütün saatlerini ırmakta geçirir; tuttuğu balıkları satarak ailesinin geçimini sağlarmış. Yaşlı balıkçı balık tutmaya çalıştığı bir gün, [arkında olamadan kıyıdan epeyce uzaklaşmış. Oltasını suya atıp beklemeye koyulmuş. Uzun bir süre bekledikten sonra, oltasının kıpırdadığını fark etmiş.
“Sanırım, bu defa çok büyük bir balık tuttum.” diye sevinerek oltasını çekip çıkarmış; fakat bir de ne görsün, oltanın ucunda sarı saçlı, dünyalar güzeli bir peri kızı durmuyor mu? Balıkçı, şaşkınlıktan ne yapacağını bilemez bir halde oltanın ucuna bakakalmış. Peri kızıysa. yıldızlardan daha da parlak olan gözlerini balıkçıya dikmiş, dikkatle onu izliyormuş. Balıkçıya seslenerek:
“Korkma! Ben sana yardım etmeye geldim, demiş peri kızı; ama balıkçı çok korktuğu için oltasını suya fırlatmış ve hızla kürek çekmeye başlamış. Hemen evine dönüp olanları karısına anlatmış. Karısı, ertesi gün aynı yere gitmesini ve peri kızını beklemesini söylemiş. Balıkçı, bu kararı onaylamış ve sabahın ilk ışıklarıyla yola çıkıp aynı yere gitmiş. Irmağın suyuna oltasını atmış ve beklemeye başlamış. Bir süre sonra, peri kızı yine oltaya takılmış, balıkçı da onu yukarı çekmiş. Peri kızı ona;
Dile benden ne dilersen! demiş. Balıkçı, ailesiyle birlikte yiyebileceği güzel bir akşam yemeği dilemiş. Peri. dileğini yerine getirdiğini ve akşam eve döndüğü zaman yemeği hazır bulacağını söylemiş. Balıkçı eve döndüğünde, o mükemmel sofrayı görünce peri kızının söylediklerine sonunda inanmış. Karısı ve çocukları da bu işe çok seviniyormuş. Balıkçıya her gün. periden daha başka dileklerde bulunmasını söylüyorlarmış. Ufak tefek şeylerden sonra, bir de saray istemişler.
Bu dilekleri de gerçek olmuş; buna rağmen, balıkçı ve ailesinin gözleri doymak bilmiyormuş. Ertesi sabah, peri kızı gelir gelmez balıkçı, kendisini köyün efendisi yapmasını ve onun herkese hükmetmesini sağlamasını istemiş. Peri kızının daha fazlasına katlanacak gücü kalmamış; çünkü, balıkçı sahip olduklarıyla yetinmiyor, üstelik bencillik ediyormuş. Peri kızı;
Senin gibi gözü doymayan bir adam. sadece iyi bir dersi hak ediyor. Şimdi, sana verdiğim her şeyi geri alıyorum. Umarım bundan sonra akıllanırsın.” diyerek balıkçıya verdiği bütün hediyeleri ve içinde yaşadıkları o güzelim sarayı ortadan kaldırmış. Daha sonra peri kızı. ırmağın sularına karışarak gözden kaybolmuş.
Balıkçının söz söylemeye fırsatı bile olmamış. Yüzünde şaşkınlık ve pişmanlık dolu bir ifadeyle evine geri dönmüş.
Yorum 0