Bulutların üzerindeki ülkede herkes mışıl mışıl uyurken, kral bir türlü uyuyamıyordu. Kendi uyumadığı için uşağını da uyutmuyordu. Tek başına çok canı sıkılıyordu. Uşağın ona arkadaşlık etmesini ve ninni söylemesini istiyordu. Uşak:
Ninni mi? Koskoca kral ninni ile mi uyuyacakmış? Hem de benim ninnimle? Çok saçma!
Ne dedin sen? Seni duydum!
Ben şaka yapıyordum kralım. Biliyorsunuz şaka yapmayı çok severim.
Şaka yapmanı yasaklıyorum! Kimse bana şaka yapamaz!
Uykusuzluk kralı çok sinirli bir hale getirmişti. Uşağın yanına yaklaşıp, ona bağırmaya başladı. Uşak çok korkuyordu. Kral daha da öfkelendi. Uşak onu daha önce hiç bu kadar öfkeli görmemişti. O gece sabaha kadar krala ninni söyledi. Kral uyumak bir yana gözlerini bile kırpmıyordu.
Uşak ertesi sabah gizlice sarayın sevimli cadısının yanına gitti. Ondan kralı uyutmak için bir karışım yapmasını istedi. Sevimli cadı:
Bu karışım uyku verir ama fazlası çok tehlikelidir. Sakın üç damladan fazla içmesin. Yoksa hiç uyanamaz.
Tamam sen hiç merak etme cadı!
Uşak o kadar yorulmuştu ki, karışımın hepsini sütün içine döktü. Kral ile birlikte o da aylardır uykusuzdu. Birlikte süt içme saatleri gelmişti. Uşak yanlışlıkla karışımı döktüğü sütü kendisi içti.
O akşam kral ilk kez uykuya daldı. Artık iyileşmişti. Uşak da uyudu ama onun uyuma sebebi karışımdı. Herkes onların aylardır uykusuz oldukları bildikleri için hiç rahatsız etmediler. Pamuk yataklar yapıp, kuş tüylerinden yorganlar diktiler.
Aradan tam bir ay geçmişti. İkisi de uyanmıyordu. Halk çok endişeliydi. Kral bir gece uyandı. Uşağını çağırdı. Saraydakiler uşağın uyuduğunu ve ne yaparlarsa yapsınlar uyanmadığını söylediler. Kral sevimli cadının yanına gitti. Birisi uşağı cadının yanına giderken görmüş ve bunu uyanır uyanmaz krala söylemişti.
Cadı pişmandı. Yaptığı hatayı anlamıştı. Karışımı geri almak istemiş ama çok geç kalmıştı. Kral:
Kötülük her zaman zarar verir. Uşak bana kötülük yapacaktı ama kendi başına geldi. Hadi onu uyandır.
Aradan tam bir ay geçmişti. İkisi de uyanmıyordu. Halk çok endişeliydi. Kral bir gece uyandı. Uşağını çağırdı. Saraydakiler uşağın uyuduğunu ve ne yaparlarsa yapsınlar uyanmadığını söylediler. Kral sevimli cadının yanına gitti. Birisi uşağı cadının yanına giderken görmüş ve bunu uyanır uyanmaz krala söylemişti.
Cadı pişmandı. Yaptığı hatayı anlamıştı. Karışımı geri almak istemiş ama çok geç kalmıştı. Kral:
Kötülük her zaman zarar verir. Uşak bana kötülük yapacaktı ama kendi başına geldi. Hadi onu uyandır.
Cadı bir karışım daha yapmak için günlerce uğraştı. Yaptığı karışımla da uşağı uyandırdı. Kral uşağını affetti. Cadı da bir daha kötü karışım yapmamak üzer krala söz verdi. O günden sonra ülkede kötülük yapmak yasaklandı. Kötülük çok kötü bir şeydi ve her şey iyilikle çözülmeliydi.
Yazar: Nazlı Erol
Yorum 0