Bir varmış bir yokmuş, kocaman ağaçların olduğu, büyük bir ormanın içinde yaşayan ufak bir kırmızı kuş varmış.
Kırmızı kuş renginden dolayı, diğer kuşlardan çok farklıymış.
Çünkü çevresinde yaşayan bütün kuşlar sarı renkteymiş.
Bu kuşun gül gibi kırmızı rengi, pamuk gibi yumuşacık tüyleri varmış.
Bu yüzden ona “alpamuk” diyorlarmış.
Alpamuk’un canı bir şeye çok sıkılıyormuş.
Sürekli, “ben niye diğer kuşlar gibi sarı renkte değilim” diye düşünüp,üzülüyormuş.
Diğer kuşlar kırmızı renginden dolayı onu kıskanıyor, aralarına almıyorlarmış.
Beraber uçmak istediği zaman,hiçbir arkadaşı onunla uçmuyormuş.
Bir gün Alpamuk, yuvasından hiç dışarı çıkmamış.
Diğer kuşlar uçmuş, yemek yemiş, eğlenmiş, oyun oynamışlar,ama alpamuk ortalıkta hiç görünmemiş.
Bütün kuşlar onu çok merak etmiş.
“Alpamuk bugün hiç görülmedi ne oldu acaba” demişler.
Alpamuk gece olup herkes yuvasına uyumaya gidince, dışarı çıkmış uçmaya başlamış.
“Nasıl sarı renkli bir kuş olurum” diye çare aramaya başlamış.
Başını gökyüzüne kaldırıp, yıldızları görünce yıldızlara doğru uçmuş, uçmuş uçmuş…,Ama bir türlü varamamış.
Yorulunca ormanın içinde gördüğü sarı ışığa doğru uçmaya başlamış.
Kanatlarında artık onu taşıyacak hiç güç kalmamış.
İyice yorulmuş,ve kafasını hızlıca bir evin penceresine çarpmış.
Evdeki genç bir adam pencereyi açmış ve,“SubhanAllah sen gece gece nereden geldin böyle?” Hem ne kadar güzel bir kuşsun, bu saatte ne işin var senin buralarda” diyerek,Alpamuk’u eve almış.
Alpamuk çok üşümüş,ve iyice karnı acıkmış.
Yorgunluktan ve korkudan yüreği tir tir titriyormuş.
Genç adam Alpamuk’un üstüne bir battaniye örtmüş,ve yanına biraz ekmek ve su koymuş.
Ona, “Korkma güzel kuş benden sana zarar gelmez, bana güvenebilirsin”demiş.
Sonra genç adam Kur’an okumaya başlamış.
O kadar güzel okuyormuş ki, Alpamuk yavaş yavaş kendisini iyi hissetmeye başlamış.
Daha sonra genç adamın koluna uçmuş,ve dinlemeye başlamış.
Genç adam okumasını bitirince Alpamuk şöyle demiş; Şeyy, merhaba.
Bana yardım ettiğin için teşekkür ederim.
Benim bir derdim var sana söyleyebilir miyim? Genç adam hafifçe gülmüş.
“Tabi söyleyebilirsin” demiş.
Alpamuk, Yaşadığım yerde herkes sarı renkte, bense kırmızı renkteyim.
Kimse beni rengimden dolayı arasına almıyor, arkadaşlarıma ne zaman, birlikte uçalım mı diye sorsam hepsi, ‘hayır biz seninle uçmak istemiyoruz’ diyorlar” demiş.
Genç adam Alpamuk’un anlattıklarını düşünmüş, düşünmüş, düşünmüş,ve aklına bir fikir gelmiş.
Yarın sabah seninle bir yere gidelim, orada derdine bir çare buluruz inşallah demiş.
Alpamuk, çok mutlu bir şekilde, “Tamamdır, peki bu akşam burada kalabilir miyim”,Genç adam, “Tabiki, seni bu soğukta ve karanlıkta dışarı bırakamam zaten” demiş.
Ertesi sabah genç adam namazını kıldıktan sonra, Alpamuk ile ormanın içine doğru yürümüşler.
Uzunca bir yol gittikten sonra.
Genç adam; “uç bakalım burada senin renginde birçok kuş var ” demiş.
Alpamuk, uçmuş yeni arkadaşlar bulmuş, kendi gibi kıpkırmızı bir sürü kuşla tanışmış.
Ama yine mutlu olamamış.
Genç adamın yanına üzgün bir şekilde gelerek, “burada çok kırmızı kuş var, ama ben evimi özledim, arkadaşlarımı özledim” demiş.
Genç adam ona şefkatle bakıp tebessüm etmiş.
Birlikte tekrar yola koyulmuşlar.
Uzunca bir yol gittikten sonra, Alpamuk’un evine doğru yürümeye başlamışlar.
Alpamuk evine gelince diğer kuşlar merakla ve telaşla,Alpamuk’un yanına gelerek; “Bu insanda kim?” demişler.
Alpamuk “O benim arkadaşım, çok iyi biri, sizi onunla tanıştırayım mı” demiş.
Diğer kuşlar korkarak; “Olur, ama önce sen git yanına” demişler.
Alpamuk genç adamın yanına gittikten sonra diğer kuşlarda gelmiş.
Genç adam tüm kuşlarla sohbet etmeye başlamış.
Alpamuk’un ne kadar güzel ve özel bir kuş olduğunu söylemiş.
Allah’ın herkesi ve her şeyi farklı yarattığından,ve bunun güzel bir şey olduğundan bahsetmiş.
Diğer kuşlar da hata yaptıklarını anlayıp,“Biz seninle çok iyi arkadaş olacağız.
Seninle çok hızlı ve çok uzaklara uçma oyunu oynacağız, bizi bir daha bırakma “,diyerek Alpamuktan özür dilemişler.
Genç adam da Alpamuk’u son kez eline alıp kanatlarını okşayıp; “Gördün mü Alpamuk, Allah her zorlukla beraber bir kolaylık veriyormuş” demiş,ve vedalaşarak ayrılmışlar.
Genç Adam, Alpamuk’a yardım ettiği için mutlu olmuş.
Alpamuk’un arkadaşları, hatalarını anlayıp özür dilemiş,ve Alpamuk,kırmızı renginden çok memnun olmaya başlamış.
O da arkadaşlarıyla birlikte oynamaktan, uçmaktan oldukça mutlu olarak ormanın derinliklerinde,bir o daldan bir o dala uçarak,gözden uzaklaşmışlar.
GÜLE GÜLE ARKADAŞLAR 🙂
Yorum 0