Türk mitolojisinde Aylanu motifinin en belirgin olarak işlendiği hikayeler içinde yer alır.
Duha Koca oğlu Deli Dumrul, bir kuru çay üstüne köprü yapmış. Geçenden otuz üç akçe, geçmeyenden de döve döve kırk akçe almaya başlamış. Buna sebep olarak da erliğinin ve yiğitliğini öne sürmüş. Bigün köprünün üstünde bir genç ölmüş. buna sinirlenen Deli Dumrul, Azrail’e meydan okumuş. Bu yiğidin canını alan Azrail’in cesareti var ise gelip kendisiyle savaşmasını istemiş. Bu isyan üstüne Azrail’i Deli Dumrul`un karşısına çıkmış. Fakat Deli Dumrul, Azrail’i bir türlü yakalayamamış ve sonunda pes etmiş, aman dilemiş. Azrail da bir can getirmesi şartıyla canını bağışlarım demiş. Deli Dumrul Anası ile babasına gitmiş onlara durumu anlatmış. Anası ve babasına can tatlı gelmiş, onun yerine canlarını vermeyi kabul etmemiş. Artık öleceğine inanan Deli Dumrul, karısıyla helalleşmeye gitmiş. Karısının fedakarlık yapmış olup kendi canını vermek istemesi üstüne Allah’a “Ya ikimizin canını da birlikte al, ya ikimizi de yaşat.” yalvarmış. Duası kabul olmuş, Allah Deli Dumrul ve karısına yüz kırkar yıl yaşam vermiş, Azrail’e de Deli Dumrul’un anası ve babasının canını aldırmış.
Aylanu; Türk mitolojisi ve halk inanışında can değişiklik yapma, şu demek oluyor ki bir başkasının yerine kendi canını verme anlayışının ifadesidir. Aylanı da denilir. Kişinin başkası yerine ölümü kabul etmesidir. Kişinin ne kadar fedakâr ve erdemli bulunduğunun tanrısal bir kudret tarafınca ölçülmesi olarak görülür. Kişinin gerektiği taktirde ailesi ve vatanı uğruna canından vazgeçip geçemeyeceği sınanmasıdır.
Yorum 0