Ağaç dikmekle meşgul yaşlı birisini gören padişah. Hoşbeşten sonrasında sormuş. “Büyük bir ihtimalle diktiğin ağaçların meyvesini yiyemeyeceksin ne diye uğraşıyorsun?”
Yaşlı adam; “Oğul” demiş. “Bizden evvelkilerin ağaçların meyvelerini biz yedik bizim diktiklerimizin meyvesini bizden sonrakiler yesinler diye uğraşıyorum.”
Bu yanıt padişahın oldukca hoşuna gitmiş ve çıkarıp bir kese altın vermiş. İhtiyar; “Tanrı’a hamd ederim ki başkalarının diktiği fidanlar seneler sonrasında meyve verirken benim diktiklerim daha dikerken meyveye durdular. Diyerek eli bol yabancıya teşekkür etmiş.
Bu cevapta padişahın hoşuna gitmiş ve çıkarıp yaşlı adama bir kese altın daha vermiş. Aksakallı yaşlanmış; “Tanrı’ıma şükürler olsun ki başkalarının diktiği fidanlar senede bir kez meyve verdiği halde benim diktiklerimi iki kez meyve verdiler.”
Padişah ihtiyarın bu cevabına da fanatik kalmış ve çıkardığı bir kese altını verdikten sonrasında tarafındaki zata dönerek burada daha çok durmayalım, yoksa bu yaşlanmış bizde para bırakmayacak.
Hikayeniz güzel fakat yazım hataları var okurken düzeltmek zorunda kaldım.